Fotoğraf yine dağ gezisi yaptığımız köy evinden… Kır kekiklerini toplayıp tertemiz bezler üzerinde havadar ve doğrudan güneş almayan bir yerde kurutuyorlar, Fitoterapide tam da olması gerektiği gibi; bu şekilde bitkinin içerdiği timol ve karvakrol gibi faydalı maddeler muhafaza ediliyor ve bitki ‘yanmıyor’.
Latincede kekik anlamına gelen ‘oreganus’, ‘oros-dağ’ ve ‘ganos-keyif’ kelimelerinin birleşmesinden oluşuyor, yani ‘dağdaki keyif’ anlamına geliyor ki hem keyif hem şifa… Dağ köylüleri yaz sonu özenle kuruttukları bu kekikten kışın çay yapıp içerken hem keyif hem şifa alıyorlar aslında…
Kekikte timol ve karvakrol adlı iki ilaç molekül var ve kekik ne kadar acı ise bu iki madde o kadar yoğun, aslında birçok ilaç-bitki için ‘Bitter is better’ diyorlar Avrupa’da, yani ‘Daha acı, daha iyi’… Türkiye’de bu iki ilaç molekülü gayet yoğun olarak içeren 40 kadar oreganum türü var ki bunların bir kısmı endemik, yani sadece bizim ülkemizde yetişiyor… Molecules dergisinde geçen sene yayınlanan bir çalışmada kekik ve kekik yağının teapötik (tedavi edici) etkilerinden bahsedildi, solunum yolu enfeksiyonlarının tedavisindeki katkıları ve antiviral ( virüslere karşı etkili antibiyotik) etkileri üzerinde duruldu ki bu etkileri kekiği şu Korona günlerinde çok etkili, güvenli ve ucuz bir ‘doğal ilaç’ yapıyor.
Kekiğin kanser hastalığına karşı koruyucu ve tedaviye yardımcı etkilerinden KANSER İYİLEŞİR Kitabında ayrıntıları İle bahsetmiştim. Antiagimg, yani yaşlanmayı yavaşlatıcı etkileri olduğunu da müjdelemek isterim, üstelik sadede dış görünüm değil, ‘iç/dış’ antiaging etkiden nakşediyorum…
Eğer yüksek tansiyon ve kalp hastalığınız yoksa her gün bir fincan kekik çayı için, yeşil çay demler gibi bir çorba kaşığı kekiği bir kupa kaynar suda on dakika demlemediniz yeterli. Solunum yolu enfeksiyonu, grip, Koronavirüs geçiriyor iseniz günde 3-5 damla kekik yağını az miktarda Andız Pekmezine damlatıp için. Sinüzit olduysanız yatmadan önce yarım saat kekik buğusu yapıp uyuyun.
Şifa olsun, selam ve sevgimle…