Kozan Sancak Gazete & Matbaa

‘Molecules’ dergisinde 2021’de yayınlanan bir çalışmada zeytin yaprağında zeytinde ve yağındaki miktarlarından da daha fazla bulunan fenolik bileşiklerden ve bu bileşiklerin insanda oluşturabildiği ‘epigenetik modifikasyonlar’ dan bahsedildi. Yeni kitabımın da konusu olan ‘epigenetik modifikasyon’ ne demek biraz ondan bahsedeyim; özetle ‘genetik meyillerimizin üzerine çıkabilmek’ anlamına geliyor, ‘-epi’ eki Latince ‘-üzerinde’ demek. Neyin üzerine çıkabiliyoruz? Anne ve babalarımızdan geçen genlerin oluşturabileceği hastalık risklerinin… Aslında yıllardır çok da bilimsel dayanağı olmayan bir iddia ile korkutuldu insanlar; annen şeker hastası ise senin de şeker hastası olma ihtimalin yüksek veya baban kanserden vefat etti ise sen de risk altındasın !’ gibi… Beslenme şekli, doğru egzersiz, düzenli alınan doğru doğal takviyeler ( bunlar kapsül olmak zorunda değil her gün düzenli içilen bir fincan biberiye veya karabaş çayı bile olabilir bu) ve hatta sakin dingin bir psikoloji bile anne babamızdan bize sürüklenen birçok hastalık riskini azaltabilmekte, bu bilimsel olarak defalarca gösterildi artık ve genetik risklerin %1’den de az olduğu ortaya çıktı. Ne yapacağım peki? Hep söylüyorum ya ‘tabiattaki şifreler’ insan hücrelerindeki DNA şifreleri ile uyumlu ve doğru kullanıldığında ‘fonksiyonel besinler’ ve Fitoterapi ile insan bedenindeki birçok mucizevi mekanizma bunlarla aktive edilebiliyor; DNA tamir mekanizmaları, bağışıklık sistemi gücü, çöpçü hücrelerimizin aktivasyonu, damar sağlığı, hormonal sağlık, kök hücrelerimizin performansı… Zaten bunlar ‘sağlıklı’ ve ‘tam performans’ ile çalıştığında daha dinç daha genç daha sağlıklı olabiliyoruz uzun yıllar ve daha canlı bir bedensel ve zihinsel performans ile yaşamımıza devam edebiliyoruz. Zeytin yaprağı bu tabiat mucizelerinden biri; damar sağlığına olan katkıları ile kalp damar hastalıklarında, yüksek tansiyonda, şeker hastalığında, birçok kronik nörolojik hastalıkta ve kanserde birçok farklı hücresel mekanizma ile olumlu katkılar sağladığına dair birçok bilimsel veri birikti. Günde bir tatlı kaşığı, akşam yemeği sonrası en uygun zaman, şifalar olsun, selam ve sevgimle…