Pazar günleri çoğumuzun kahvaltı yapabildiğimiz ender günlerden ve böyle kahvaltı yaptığım günlerde akşam yemeğini sadece çorbayla geçirmeyi tercih ediyorum, günde bir veya maksimum iki öğün yerim zaten çoğu zaman… Fotoğraftaki balkabağını Çukurova’da kendi bahçesinde yetiştirmiş sevgili Halam @kafiyegulal çorba da yine onun ellerinden… Tarifi ise sadece balkabağı ve süt, ben bolca top karabiber veya hardalla, zeytinyağı/ tereyağı da ekliyorum, birçok farklı şekilde pişirebilirsiniz, o kadar kolay ki, irice doğranmış balkabağını suda haşlayıp püre haline getirdikten sonra süt ekliyorsunuz, tuz, karabiber, hardal, tereyağı, hepsi isteğe bağlı, ben zeytinyağı/ acıbiber ikilisini de çok yakıştırıyorum bu çorbaya, hem şifasına şifa katıyor, hem de tatlımsı tadını dengeliyor. Şimdi gelelim şifasına ki balkabağının şifasından bahsedip İbni Sina’nın sözünden bahsetmeden olmaz; kanser hastalarına balkabağı suyu içiriniz!, demiş ünlü hekim… Ünlü Bergamalı hekim Galen de balkabağının şifasından kitaplarında bahsetmiş. Balkabağı gerçekten de bir ‘fonksiyonel gıda’, yani elimizde ‘ilaç besin’ olduğuna dair bilimsel veriler var, çok ender sebze ve meyvenin içerdiği oranda squalen ve karotenoid grubu A vitaminleri içeriyor ki bir tane A vitamini yok, büyük bir molekül grubuna verilen ortak ad bu ve balkabağı hepsini birden oldukça zengin miktarlarda içeriyor. Bu karotenoid grubu moleküllerin kansere karşı hem koruyucu hem de tedaviye yardımcı etkileri var ki bunun keşfi hiç de yemi değil aslında, modern Tıpta bu konudaki ilk bilimsel makale 1950’lerde ‘Munchener Medizininische W’ adlı Alman bir dergide yayınlanmış, makalenin adı; ‘Kanserde A vitamini tedavisi’… Balkabağındaki tek kanser savaşçısı molekül grubu karotenoidler de değil, antikanser etkili bir grup polisakarit yapıda madde grubu da bulundu bu sebzede ki sebzeye kendine has tatlımsı tadı veren de bu maddeler, her ‘tatlı tattan’ korkmayın yani… 2012’de Oncology Reports’ta yayınlanan çalışmada da kabuğuna en yakın yerinde kanser savaşçısı bir ‘ilaç molekül’ daha bulundu; cucurmosin, kabuğunu ince soyun yani… Şifa olsun, selam ve sevgimle…